ABHAZ CEVİZLİ TAVUK
ABHAZ CEVİZLİ TAVUK
Son yıllarda hemen hemen her şeyin doğallığını yitirdiğini görüyoruz.Bu durum beslenmemizde de kendini göstermektedir.Bununla beraber artık insanımızda doğal ve sağlıklı yaşamı nasıl sağlayabiliriz arayışına girmiştir.Tedavilerde ilaçların yanı sıra bitkilere yönelinmiştir.Bu bağlantıyla beraber Çerkez mutfağında çok yemeklerimizde bitkiler baharat olarak kullanılmaktadır.Kullanılan bitkilerin tat ve aroma dışında sağlıklı oldukları da düşünüldüğünde yemeklerimizin sağlıklı yaşamda rolü büyüktür demek doğru olacaktır.
Değişik baharatların kullanıldığı soğuk yenen bir yemeğimizi sizlere anlatmayı istiyorum bu yazımda.Abhaz Cevizli Tavuk kullanılan malzemelerin çeşitliliği yanı sıra bu malzemelerin birlikteliğiyle kendine has tada sahip yemeklerimizdendir.Malzemelerin çeşitliliği yemeğimizi daha sağlıklı bir duruma getiriyor.Yine yazmış olduğum diğer yemeklerimiz gibi bu yemeğimizin besleyici değer olarak bilgisini paylaşmak istiyorum sizlerle.
İsminden anlaşıldığı üzere ana malzememiz Tavuk.Tavuk eti yüksek besleyici değere sahip bir et türüdür.Vücutta kolay sindirilebilir özelliktedir.Yüksek kalitedeki protein elzem aminoasitlerini ve elzem yağ asitlerini bir arada bünyesinde bulundurur.Proteinler insan vücudundaki hücrelerin yapı taşlarını oluşturur.Tavuk eti aynı zamanda B Grubu vitaminlerinin ve demirin kaynağıdır. Enerji değerinin düşük olması, liflerinin kısalığından dolayı kolay çiğnenebilir ve kolay sindirilebilir olmasından dolayı tavuk etleri çocuk ve yaşlıların beslenmeleri dahil tüm yaş grupları için birçok özel diyette yer alır.Tavuk etinin protein değeri diğer etlerle aynı olduğu gibi içerdiği yağ oranı da diğerlerinden oldukça düşüktür.Yağlar kendi aralarında Doymuş ve Doymamış Yağlar olmak üzere 2ye ayrılır.Tavuk ve balık eti dışında diğer hayvansal yağların çoğu doymuş yağlardandır.Dolayısı ile kolesterol değeri yüksektir.Günümüzde ölüm nedenlerinin çoğu kronik kalp yetmezliği sonucu meydana gelmektedir. İşte tavuk eti içerdiği doymamış yağ asitlerince zengin yağlarla koroner kalp hastalıklarının oluşumunda risk grubunu oluşturan kırmızı etlerden farklı önemli bir özellik gösterir.Yağdan kısıtlı diyet uygulamak durumundaki kişilerin rahatlıkla tüketebilecekleri bir besin maddedisir.Tavuk eti but etine göre daha fazla B2vitamini(riboflavin) , B1 vitamini (tiamin) ve PP(niasin)vitamini içerir.But etinde göğüs etine oranla daha fazla sodyum,demir ve çinko bulunur.
Tereyağından daha önceki verdiğim bilgiler oldukça detaylı olduğu için bu yemeğimizde fazla yer vermek istemiyorum.Yinede bir cümle eklemeden de geçmek istemiyorum.Tereyağı diğer süt ürünleri gibi yüksek oranda besleyici değere sahiptir. Enerji kaynağı olarak büyük önem taşımaktadır. Ayrıca yağda eriyen vitaminleri (A,D, E, K) bünyesinde bulundurmaktadır.
Hemen hemen tüm yemeklerde kullanılan kuru soğan bir diğer önemli besin maddesi durumundadır.Kuru soğan iyi bir antioksidan özelliğe sahiptir.Antioksidan özelliğe sahip besinlerimizin sağlığımız üzerinde koruyucu ve tedavi edici özelliği mevcuttur.Soğanda antioksidan madde olarak flavonoid bulunur. Antioksidan içerik bakımından yüksek olan besinler ‘‘Oksijen Radikali Emme Kapasitesi'''' (ORAC) yüksek olan besinler olarak bilinirler.100 gram başına soğanın ORAC değeri 450 dir.
Üzüm sirkesi yemeğimizde kullandığımız aromatik özelliğe sahip malzememizdir Üzüm sirkesi iştah açıcı özelliğine ilaveten beslenmemizde de büyük öneme sahiptir.
Aromatik özelliği yanında soğan gibi antioksidan özellikte taşır.Kırmızı üzüm likopen ve antisiyonin içerir.Çeşitli şekillerde uygulandığında farklı faydalarıda vardır.Yorgunluk ve uykusuzluk halinde su ile karıştırılıp içilebilir.Baş ağrısı,astım ve cilt lekelerinde,cildi yumuşatmada,kepekli ve mat saçarı parlatmada,mide bulantısında iyileştirici rolü vardır.
Yemeğimizde az miktarda olsa kullandığımız sarımsak yer vermeden geçemeyeceğim malzemelerden birisi.Besin değerinin yüksek olması yanında tam bir şifa kaynağıdır.A,C,P ve B grubu vitaminleri bünyesinde barındırır.Kalsiyum,magnezyuım,potasyum,selenyum,çinko,fosfor ve demir mineralleri bakımından da zengindir.İştah açıcı özelliktedir,sindirimi kolaylaştırıp kabızlığı önler,balgam söktürücü etkiye sahiptir ve ateşi düşürücü özelliktedir.
Maydanoz ise 1 tutam kullanıldığında günlük C Vitamini ihtiyacını karşılayacak derecede vitamin içerir. Maydanozun yaprakları A, C, K vitaminleri ve demir bakımından zengindir. Ayrıca potasyum, kükürt, kalsiyum, magnezyum ve klorin yönünden de zengindir. Maydanoz, toksinlerin vücuttan atılmasını sağlarken, kanı temizler, kansızlığa, böbrek ve karaciğer rahatsızlıklarına iyi gelir. Romatizmada, damar sertliği, tansiyon düzensizliklerinde, şişmanlıkta kullanılabilecek bir bitkidir. Ayrıca, kanser oluşumunu önlediği gibi böbrek taşı, kum gibi rahatsızlıklarda da etkilidir.
Ceviz İçerdiği fosfor ve kalsiyum nedeniyle zihni yorgunluğu giderir, kemik ve dişleri güçlendirir.
Potasyum açısından oldukça zengindir. Potasyum, sinirlerin uyarımı ve kas dokusunun çalışması için gereklidir.
Magnezyum içerdiği için kasları rahatlatıcıdır. Kırmızı kan hücrelerinin biçimlenmesine,akciğerlerden dokulara oksijen taşınmasına yardımcı olan ve kansızlığı önleyen ''demir''açısından, oldukça zengin bir besin maddesidir
Bal ile karıştırılıp tüketildiğinde soğuk almış mideye iyi gelir.Damar sertliğini önler. Enerji sağlar. Şeker hastaları için hayati önemi olan insülini artırır.Verem mikrobuna karşı korur.Ceviz yağı, mide ve bağırsakları temizleyerek, yumuşak kalmalarını sağlar. Yalnız hazım zorluğu çekenler karaciğer rahatsızlanacağı için dikkat etmelidirler.
Baharatları bir arada toplamak için sona bıraktım değerli okurlar.Kullandığımız baharatlardan birisi Safrandır.Safran pahalı bir baharat olma özelliği ile tanınmaktadır.Safranın kendi ağırlığının 100.000 katı sıvıyı sarıya boyama özelliği vardır.Günlük doz kullanımı 0.5-1 gr.dır.Fazla oranda kullanımı tehlikeli ve zehirleyici etkene yol açar.Böbreklere zarar verir.Bunun yanında az miktarda kullanımı sonucu hafızayı güçlendirir,depresyon karşı önleyici etken oluşturur.seratonin düzeyini etkiler.
Rezene kendine has kokusuyla bilinir.Mideye,sindirim sitemine,idrar yollarına iyi gelen özelliğe sahiptir.Balgam söktürücü bitkiler arasındadır.Sodyum ve potasyum bakımından zengin olduğu için vücut sıvılarının dengelenmesinde yararlıdır.Sinirleri yatıştırıcı özelliktedir. Kişniş son yer alan baharatımızdır. Aroma tedavisinde kişniş yağı başta şişkinlik, hazımsızlık, kramplar ve iştahsızlığa karşı kullanılır.Halk arasında kişniş şişkinlik (gaz), hazımsızlık ve kramp başta olmak üzere mide-bağırsak rahatsızlıklarına karşı kullanılır.
Verilen bilgilerle birleştirildiğinde bu kültürel yemeğimizin faydasını görmezlikten gelmek haksızlık olur diye düşünmekteyim.Buradan bağlantıyla beraber sağlıklı ve uzun yaşam sırrı yemeklerimizde saklı.
Uzun Ömür Sırları, 100 yıl yaşayanlardan 100 yıl yaşatan yemekler kaynağından alınan tarifi sizlerle paylaşmak istiyorum.
MALZEMELER :
Piliç: 1.5 kg
Tuz: Yeteri kadar
Safran: 1/3 TK
Su: 4 SB
Et suyu: 1 SB
Ceviz içi: 1.5 Kg
Üzüm sirkesi: 2 SB
Tereyağı: 65 gr
Kuru soğan: 2 OB
Sarımsak: 2 diş
Un: 1 YK
Kişniş: 1 çimdik
Kırmızı biber: 1/2 TK
Rezene: 1/3 TK
Yumurta: 3 adet
Maydanoz: 1 demet
YAPILIŞI :
1- Piliçler temizlenir, tütsülenir, yıkanır, tuzlanır ve kızartılır.
2- Sos İçin : Biraz su kaynatılır. 2 çorba kaşığı kaynamış suya safran konur, karıştırılır, bir kenara bırakılır.
3-Sirke kaynatılır, dövülmüş cevizlerin üstüne dökülür ve dinlenmeye bırakılır.
4- Bir tencerede tereyağı kızdırılır. İnce doğranmış soğan ve dövülmüş sarımsak katılır. Soğanların rengi dönünceye kadar kızartılır. Üstüne un serpilir. Azar azar ve karıştırılarak kaynar su, et suyu eklenir.
5- Kişniş, kırmızı biber, rezene, püre halindeki yumurta sarısı ve tuz buna katılır.
6- Bir ya da iki bardak daha sıcak su eklenir, Kaynamaya bırakılır. Ateşi söndürülür.
7- Cevizler aktarılır ve iyice karıştırılır.
8- Kızarttığımız piliçi parçalayıp tabağa koyduktan sonra üstüne bu sos yayılır ve buzdolabina bırakılır. Ertesi güne kadar bekletilir.
9- Genellikle bu yemek önceden hazırlanır ve soğuk yenir.
Not : Abazalar pilici tam kızartma yerine çok az miktardaki suda pişirerek yerler. Bu durumda piliç suyuna bir defne yaprağı dörde bölünmüş bir ya da iki soğan, çeşitli otlar, dövülmemiş karabiber, ve dövülmüş iki diş sarımsak katarlar. Böylece pilicin az miktardaki suyu sos yerine geçmiş olur.
Sağlıklı günler dilerim.
Fatmagül SÖNMEZ
GIDA TEKNİKERİ
Gelen Yorumlar
Bu dökümana henüz yorum yapılmamış, aşağıdaki formdan yorumunuzu ekleyebilirsiniz.