|
Pzr | Pzt | Sa | Ça | Pe | Cu | Cts |
1 | 2 | 3 | 4 | |||
5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10 | 11 |
12 | 13 | 14 | 15 | 16 | 17 | 18 |
19 | 20 | 21 | 22 | 23 | 24 | 25 |
26 | 27 | 28 | 29 | 30 | 31 |
Bayramiç Köyü’nde bir kış akşamı. Yatsı namazı kılınmış, köyün orta yaş gurubu ve üstü olan yaşlılar Arap Tevfik’in evinde toplanmışlar hoş sohbet ediyorlar. Gecenin ilerleyen saatlerine doğru her zaman ki adet ve ananelere uygun olarak o gece de un helvası pişirildikten sonra tepsi kapının önüne soğumaya bırakılmıştır.
Aznavur amcanın İbrahim de evden çıkmış kahveye doğru giderken Arap tevfik’in evinin önünde gürültüler duyar. Bir müddet durup dinledikten sonra o evde yaşlıların olduğunu anlar. Sezsizce porta’dan içeriye süzülür. İçerde muhabbet gırla gidiyor. Her zaman ki gibi konuşuyorlar, anlatıyorlar ve sonrada kakır kakır gülüyorlar. İbrahim bakar ki Hut Bilal amca ayakta ve kapıya yaslanmış içerideki hem muhabbeti dinlemekte aynı zamanda da soğumakta olan helvaya da nöbet tutmaktadır.
İbrahim bulunduğu yerden şöyle etrafı kolaçan etmiş ve sonrada helvaya gözünü dikmiş ama helvayı almak mümkün değil. Hesaplamış, kitaplamış olmuyor. Uzansa Bilal amca fark edecek. Bu sefer pipiriklenecekler ve helvaya daha çok dikkat edecekler yada helvayı içeriye alacaklar. Bu sefer kapının öbür yanını kesmiş orası daha uygun olduğuna karar vermiş. Evin etrafından fır dolay dolaşıp kapının öbür köşesine gelmiş. Bu köşede yine hesaplarını gözden geçirmiş bakmış Bilal amca kapıya yaslanma şekli itibariyle bu tarafı pek fark etmiyor. Bilal amcanın kör noktasına geliyor. Yavaşça elini uzatmaya başlamış. El uzamaya başlarken kolda içeriye doğru giriyor ve nihayet tepsiye temas etmiş. O arada da gözüyle göründüğü kadar evin içine bakmış. Karşı oda da oturan Esat amca Kapıda ayakta duran Bilal amcaya doğru bakıyormuş. İbrahim’in kolunu Bilal amcanın ayaklarının altında fark etmiş ve İbrahim’le Esat amca göz göze gelmişler. Esat amca yarı bağdaş oturduğu yerden hiç kıpırdamadan feryadı figan etmeye başlamış. Meako, meako, meako. Yeah’e, yeah’e, yeah’a.
İbrahim Bilal amca mevzuyu kavrayasıya kadar çok çevik ve atik bir şekilde hareket ederek tepsiyi kaptığı gibi fırlamış dereye doğru koşmaya. Artık kim tutar ibrahim’i. Tabiî ki kimse de tutamamış. Bir müddet saklandıktan sonra ortalık durulunca oda çıkmış meydana. Teşkilat hazır bütün gençler onu bekliyorlar. Oturmuşlar hep beraber afiyetle kıkırdaya kıkırdaya hem nasıl helvayı çaldıklarını anlatıyorlar, hem de keyifle o güzelim helvanın tadını çıkarıyorlar.
İbrahim bunu sık sık bir arada toplu olarak bulunduğumuz zaman muziplik yaparak Meako, meako, meako. Yeah’e, yeah’e, yeah’e diye seslenir. O zaman da herkes sanki o zamanı yaşamışcasına makarayı koyverip kahkahalarla gülmeye başlar. İbrahim’in böyle bir çok muziplikleri mevcuttur…
Not: Hızlı hızlı konuşan Esat amcamızın ne demek istediğini anlamayanlar lütfen ÇERKEZ’ce bilenlere müracaat etsinler.
MAHMUT MAZHAR BAYRAM |
TEVFİK KIZIK |
KAŞİF KANSU |
ŞABAN KUYUMCU |
BAYRAMİC1864 KÖY SİTEMİZİN KURUCUSU |
Ramazan ULUKIR |
KAYMAKAM TEVFİK HACI OSMAN kÖYÜ'nden SON UBIH |
TEVFİK ESENÇ |
19. DÖNEM BALIKESİR MİLLETVEKİLİ HÜSEYİN BALYALI |
Prof. RAMAZAN SEVER |
YAŞAR AKIN |
ŞABAN KARAL |
BASRİ AKYÜZ |
NURETTİN TEKİN |
BÜNYEMİN ÖZKAN |
BARİK SEVER |