Buluşma Günümüz 15 Ağustos 2009 Cumartesi Günü Yapılacaktır
BAYRAMIÇ KÖYÜ İNTERNET SİTESİ

 

ŞEYH ŞAMİL

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Temmuz 2009
PzrPztSaÇaPeCuCts
1234
567891011
12131415161718
19202122232425
262728293031
Yıllık Arşiv
Ana Sayfa > YAŞANMIŞ HİKAYELER > Koca ÇINAR Tahrako YAŞAR
Geri  -  İleri
Koca ÇINAR Tahrako YAŞAR

    Derdi ki BMC Austin şimdi takviyeye taktık ağır ağır çıkacağız kahvenin merdivenlerini. Kaspelet Hasan Eniştemin kahvesinde ki merdivenler hem dik, hem de adım atarken de yüksekti. Yaşar dayı yaşı ve kilosu itibariyle ve de ayaklarının çekmemesi onu bu tür yerlerde zorluyordu. Onu net olarak İstanbul’da o koca gövdesiyle bembeyaz jilet gibi ütülü gömleğiyle birlikte takım elbisesi, ayakkabılarının yeni, temiz ve fiyakalılığıyla tırım tırım oluşunu hep hatırlarım. Bir iş takibi için Ankara’ya gitmiş ve dönüşte de İstanbul’ada uğramıştı. Ne vardı İstanbul’da onu hatırlamıyorum.

     Sonraları büyüdük, daha iyi gözlemleyebiliyordum kendisini. Hakkında da çok şeyler dinlemiştim. Gençlik yıllarım da Niyazi GÜNGÖR amca İstanbul’da Mehmet Öğretmen fabrikasından emekli olunca köye yerleşti. O zaman da Yaşar dayı Niyazi amcanın evinden çıkmış dedemin bahçesindeki diğer evde tek oda da kalmaya başlamıştı. O dönemler de dedemle olan muhabbetlerini hep dinledim. Yaptığım yanlışlıksa anlattıklarını kayıt etmedim. Hep bekar yaşadı.Onun için annesinden çok iyi bir şekilde yemek yapmayı öğrenmiş. Bazen kaçamağı kendisi yapar, bizde afiyetle yerdik. Kendine ev yaptı ama tam tamına oturmak nasip olmadı. İyice yaşlanınca Darıca köyüne gitti. Orada ona Nurcuhan’ın gelini köyümüzün kızı rahmetli Semiha (KARAHAN) DEMİRHAN baktı. Kendisinden Allah razı olsun ve Yaşar dayı orada vefat etti. Rahmetli köyümüzden gittikten sonra yanına hiç gidemedim. Şartlar elvermedi hatta hala daha mezarını bile ziyaret edemedim. Vefasızlığın bu kadarı da denilebilir.

   Yaşar dayı Muhtarlığı sırasında çok ilginç olaylar olmuş. Tam olarak bunları not alıp yazıya dökmek gerekiyor. Her gelen devlet görevlisine koyun kestiği söyleniyor. Onun anılarını aktaran olursa yayınlarız İnşallah. Ben şu anda bir anımı yazıyorum.

      Çocuğuz, gençler bağlara doğru yönelince bizde onların peşine takıldık. Biz de gençlerin etrafın da fırdalay dönüp, koşup oynuyoruz. Daha sonra bağlardan dikmen tepeye doğru yöneldiler. Yok yok ama herkes orada, bayram olsa gerek. En yaşlı olan kişi de Tahrako Yaşar dayıydı. Herkes konuşsa da Muhabbet Yaşar dayının etrafında dönüyordu. Arada bir Doğancı köyünün  lafı da geçiyordu. Neyse Dikmen tepeye ulaştık. Kalabalık yavaş yavaş istikametini Doğancı köyü yönüne doğru çevirmişti. Kakara, kikiri bir güzel makara yapılıyor, Muhabbet koyulaştıkça yol üzerinde duruluyor ve molalarda uzuyordu.Yalnız gençlerin kaşenlik hususunda Yaşar dayıyla sohbet ederlerken gençler onu Ti’ye alışlarını, semerkov’ luklarını çok ustaca bir şekilde geçiştirmesini beceriyordu. Hiçbir lafında altında kalmıyordu. Yaşlı olan dayım gerçekten kurt bir politikacıydı. Oda kendine göre edep ve adabınla gençlerle semerkov’ laşıyordu. Hemde bugünün çok usta talk show’cularını cebinden çıkarırcasına.  Neyse biz çocuklar koşarak mezarlığı geçtik köye neredeyse gireceğiz ama baktık gençler yani ağabeylerimiz gelmiyor. Yine koşarak geriye dönüp onların yanına geldik. Tahrako Yaşar dayıyla gençler inatlaşıp duruyorlar. Hatırladığım kadarıyla muhabbette kaşeninin yanına gidersin gidemezsin diyerek konu bunun üzerine geçiyordu. Hani atıyordun tutuyordun işte geldik, görelim seni dedilerse de çok uyanıkça, çok ustaca cevaplar vererek sorulan soruları savuşturuyordu. O arada da Tahrako yaşar dayı Oooh diyor işte ne güzel bir hava deyip derin derin nefes alıp veriyordu, ne güzel bir hava diyor ve de işte bu bana yetiyor diyordu.

    Çok kızmıştım, köyü göremeden geri döndük diye. Gerçi köye girseydik ne bulacaktık onu da bilemiyorum. Yaşar dayı geri dönünce gençlerde geri döndü. Büyüyünce bu yolculuğumuzun muhabbetini benden on yaş büyük ağabeylerimizden hep dinledim. Ona Doğancının Havasını teneffüs etmek yetiyormuş. O havayı teneffüs ederken aklından kim bilir neler geçiriyordu. Ne hayaller kuruyordu, benim bunu anlamamsa elbette ki mümkün değil.Ergün GÜLDAL

Geri  -  İleri
Gelen Yorumlar
Bu dökümana henüz yorum yapılmamış, aşağıdaki formdan yorumunuzu ekleyebilirsiniz.
Yorum Ekleyin
Başlık
Yorum
Ad Soyadınınız
Mail
Web Sitesi
Beni hatirla
Yeni bir yorum geldiginde haber verin.

Ara

MAHMUT MAZHAR BAYRAM

TEVFİK KIZIK
 KAŞİF KANSU

 ŞABAN KUYUMCU

 

BAYRAMİC1864 KÖY  SİTEMİZİN KURUCUSU 

 

Ramazan

ULUKIR

KAYMAKAM TEVFİK

    HACI OSMAN    kÖYÜ'nden     SON

UBIH

   TEVFİK ESENÇ

19. DÖNEM BALIKESİR MİLLETVEKİLİ HÜSEYİN BALYALI

 

Prof. RAMAZAN SEVER

 

YAŞAR AKIN
ŞABAN KARAL
 BASRİ AKYÜZ

  NURETTİN TEKİN

BÜNYEMİN ÖZKAN

BARİK SEVER

 

 

BAYRAMIC 1864.COM BAYRAMIC1864 Kendi kültürünü korumak ve yokolmasını engellemek Köylü Akraba ve Hemşehrileri arasında Birlik ve beraberliği sağlamak için kurulmuş bir internet sitesidir. Hiçbir Vakıf dernek vb kuruluşun yayın organı değildir. Yayınlarında hiçbir siyasi düşünce ve akımın takipçisi olamaz.Sitemizde yayınlanan yazı ve yorumların sorumluluğu tamamen yazarına aittir.Sitemizin tüm içeriği kaynak göstermek şartı ile izin alınmaksızın rahatlıkla kullanılabilir.