|
Köyümüzün renkli siması BAKKAL- TEVFİK KIZIK ( 1911 - 1991 ) Hemşerilerimiz arasında HUT TEVFİK, adıyla ün yapmış olan Bakkal Tevfik KIZIK BAYRAMİÇ Köyü’nün çalışkan, yardımsever, nüktedan ve mütevazı bir insanıydı. Refik, Bilal kardeşlerin büyüğü olan Tevfik amca Bayramiç Köyünde bir süre Muhtarlık yaptıktan sonra, ailesiyle birlikte GÖNEN’E gidip yerleşir. Vicdan, Nuriye, Abdullah, Leyla, Mualla ve Habibullah (merhum) adında çocukları olan Tevfik Amcanın, kaç torunu olduğu konusunda bazan kendisi de şaşırırdı. Kurtuluş caddesindeki mütevazı Bakkal dükkânıyla geçimini sağlayan Tevfik Amca, Köyünü ve Köylüsünü çok sever, Köyündeki cenaze namazlarını hiç kaçırmazdı Bakkallık yaptığı süre boyunca GÖNEN’E gelip giden hemşerilerinin çeşitli taleplerini karşılama hususunda hiç yılgınlık göstermeyen Tevfik Amca, kendisine başvuran hemen herkesin problemini çözmeye çalışırdı.Hayatının son dönemlerinde kısmi felç geçirerek sağlığı bozulan Tevfik Amca, eşi Matyaph Havva Teyzenin vefatıyla sarsılır ve çok geçmeden 1991 yılında Hakkın rahmetine kavuşur. Merhum Mahmut BAYRAM Hoca ile aynı jenerasyondan gelen Tevfik Amca arasında yaşanmış birbirinden ilginç birçok anılardan bahsedilir. Şöyle ki: Mahmut Hoca, Köyde gündüzleri imamlıkla birlikte talebe okutur. Geceleri yetişkinlere ve özellikle yaşıtlarına sohbet tarzında dini ilmihal bilgilerini vermeye çalışırdı. Bu muhabbetler her defasında değişik evlerde yapılır, ev sahibi gücü nispetinde geleneksel yemeklerimizle ikramda bulunurdu.Bir akşam ikram sırası Tevfik Amcaya gelir. Sofra mükemmel bir şekilde hazırlanır. Sofrada Şıpsı olmak üzere Çerkez peyniri, Çerkez pastası lahana turşusu v.s. gibi her şey mevcuttur. Ders yapılır, şaka ve espri ile birlikte yemekler yenir. Arkasından Mahmut Hoca, normal mutad sofra duasını yapar.Bir kaç akşam sonra ders yapma sırası Mahmut Hocanın evine rastlar. Dersten sonra normal, sıradan yemekler gelir ve yenir. Mahmut Hoca, duaya başlar, fakat dua uzar da uzar. O kadar ki, duaya açılmış eller yorgun ve bitap düşer. Tevfik Amca dayanamaz. " Fatiha, Fatiha." diyerek müdahale eder ve ekler: " Yahu, geçen akşam benim evimdeki yemekte bir kuş sütü eksikti. Ama duayı hemen bitiriverdin. Şimdi kendi evine gelince soğuk pastaya bir Saat dua ediyorsun. Olmaz böyle şey! Keselim duayı artık." der. Bu espri üzerine Mahmut Hoca kahkahayı patlatır. Yine bir gün Tevfik Amca İstanbul'a gider. Lokantacı Nurettin Tekin ile birlikte Mahmut Hocanın Aksaray Horhordaki camisine giderler. Akşam vakti ezan okunur, camiye girerler. Mahmut Hoca camiye girdiğinde arkadan Tevfik Amcayı tanır, hemen sarık ve cübbeyi alarak Tevfik Amcanın yanına koyar. Ve "hocam buyurun namazı siz kıldırın" der. Tevfik Amca hiç bozuntuya vermez ve yüksek sesle : " Evladım, ben seferiyim, buyurun siz kıldırın" der. Hoca sarığı, cübbeyi giyer ve namazı kıldırır. Namazdan sonra cemaat camiden çıkar. Mahmut Hoca ile görüşmek isteyenler, sonraya kalır. İçlerinde İş adamı, profesör, eski, yeni talebeleri, hemşerileri olmak üzere birçok insan vardır. Mahmut Hoca doğru, Tevfik Amcanın yanına gider. Ve onun elini öpmek üzere eğilir. Tevfik Amca, hiç bozuntuya vermez. Elini Mahmut Hocaya öptürür. Hoca cemaate döner ve der:" Bu gördüğünüz zatı muhterem, benim hocamdır. Beni o yetiştirdi." diyerek takdimde bulunur. Bunun üzerine herkes, Tevfik Amcanın elini öpmek için sıraya girer ve hepsi O'nun elini öpmeye çalışır. Bu hatırayı nakleden Tevfik Amca: "Mahmut Hoca elimi öpmeye kalkışınca, öptürmeyeceğimi zannetti. Ama ben de kürek gibi ellerimi O'nun ağzına uzattım ve elimi öptürdüm. Oğlum! Bu eli, Türkiye’nin meşhur zenginleri, birçok ilahiyatçı profesörler öptü. Sen de öp! Adam olursun." Diye espri yapardı. Merhum Tevfik Amca, Köyümüzün kasabadaki eli, kolu durumundaydı. O, güler yüzlü, yardımsever ve şakacı kişilik yapısıyla, hemşerilerimizin saygı ve sevgisini kazanan sevimli, babacan bir Bakkal Amcaydı. O, çocuğuna kimlik çıkarmak isteyen, askerdeki oğluna havale göndermek isteyen Adliyede, Tapu dairesinde, maliyede işi olan, hastanede hastası olan, askerlik şubesinde yoklaması gelen hemen herkesin başvurup, fikir danıştığı bir danışmandı. O, hayat tecrübesi ve pratik zekâsıyla hemşerilerine yol gösteren, onlara kılavuzluk yapan, gerektiğinde dükkânını kapatarak, çaresiz insanların derdine derman olmaya çalışan fedakâr bir insandı. O, yerine göre kendisine emanet edilen eşyaları koruyup gözeten güvenilir bir emanetçiydi. O, gece yolda kalıp, otele gidemeyen kimselerin, TEVFİK PALAS’ta yer ayırtıp sığındığı bir limandı.O, bütün bu meziyetleriyle, hemşerilerinin hafızasında güzel ve hoş anılarla derin İzler bırakan ömür bir adamdı. Hâsılı kelam O, yaptığı insani hizmetlerle, hemşerilerimizden hemen herkesin üzerinde hakkı olan bir AMCAYDI. Allah kendisine ve genç yaşta vefat eden küçük evladı Habibullah'a gani gani rahmet eylesin. Âmin. |
MAHMUT MAZHAR BAYRAM |
TEVFİK KIZIK |
KAŞİF KANSU |
ŞABAN KUYUMCU |
BAYRAMİC1864 KÖY SİTEMİZİN KURUCUSU |
Ramazan ULUKIR |
KAYMAKAM TEVFİK HACI OSMAN kÖYÜ'nden SON UBIH |
TEVFİK ESENÇ |
19. DÖNEM BALIKESİR MİLLETVEKİLİ HÜSEYİN BALYALI |
Prof. RAMAZAN SEVER |
YAŞAR AKIN |
ŞABAN KARAL |
BASRİ AKYÜZ |
NURETTİN TEKİN |
BÜNYEMİN ÖZKAN |
BARİK SEVER |